14th Jul 2025
Şu an hayatım öyle güzel bir yerde ki, bazen dönüp bu mutlu günlere nasıl geldiğime inanamıyorum. Her şey 25 yaşında o daireyi satın almamla başladı. Burası, şehrin sakin bir köşesinde, yemyeşil bir site. İçinde çocukların koşturduğu bir bahçe, komşuların oturup çay içtiği bir kamelya var. Dairemin penceresinden gün batımı manzarasını izleyebilmek hayalimdi. Taşınma telaşındayken kapım çaldı. İki erkek komşu, ellerinde bir demlik çay ve mis kokulu poğaçalarla kapımda duruyordu.
“Hoş geldin!” dediler gülümseyerek. Ama sohbetimiz çok kısa sürdü. “Bu site bizlerin,” dediler, “Sekiz daireden yedisinde akrabalarımız yaşıyor. Bize sormadan daireyi sattılar. Açıkçası, buraya yabancı istemiyoruz. Eğer uygunsa, daireyi geri almak istiyoruz.” Şaşırdım, ne diyeceğimi bilemedim. “Eşyalarım daha kutuda. Ama biraz zaman verirseniz, konuşuruz,” dedim. Durum pek de iyi görünmüyordu ama yine de sabretmeye karar verdim.